Yıllardır kenarda boş boş duran ağ günceme alakasız görünen bir konuyla bi dönüp geri çıkacağım: CrossFit Games. Bu sene bi …
El Capitan’ın ilk serbest solo tırmanışı
Aklım Başka Yerde tırmanış haberi çevirilerinde bugün:
Alex Hannold El Capitan’daki Freerider rotasını (~IX, ~900+m) 3 saat 56 dakikada …
Bazı sabahlar dağ keçileri tarafından uyandırılıyorum
Nice zaman sonra blogun görünümünü toparlarken yeni bir şey gireyim dedim, elimin altında da geçen sene Aladağlar Sky Trail öncesi …
Dawn Wall* Neden İnterneti Yıktı Geçti?
Ve ondan öğrendiklerim
http://eveningsends.com/climbing/dawn-wall-broke-internet/ adresindeki Andrew Bisharat‘a ait yazıyı tırmanış gündemi açısından ilginç gördüm, çevirdim, YTUDAK e posta listesine …
Uludağ Vol. 3 – Diamond
Görmeden caymayacaksın yahu.
Hele Uludağ’da!
Bu Uludağ faaliyetinde de bunu öğrendik efendim. Malum, volüm volüm Uludağ’ı tanıyoruz bu blogda. …
Kaçkarlar’da Şelale Buz Tırmanışı!
Bu kış üçüncü kez göz göre göre mevsim boyunca düzelmeyen hava ve kar koşullarına rağmen dağa gidip faaliyetin başından döndüm. …
Hedik neye yarar (mı)? Kask takmadan döndük..
24 Şubat itibariyle şu memleket kara teslim haberlerinin üzerine Kaçkar’a gideceğiz, zirve deneme adı altında “çığ iner len” deyip ök-küz …
Messner’dan Cerro Torre ve dağcılık tarihi yorumları
Hm, bunu dağcılık tarihiyle ilgilenmeyen biri için ayrıca açıklamakla uğraşamayacağım açıkçası:) Ama kim okursa okusun ilginç bir metin olduğunu düşünüyorum.…
Yeni yıla biraz dağda biraz Kapadokya’da yürür halde girmeler
Yapmam gereken başka şeyleri yapmadığım için blog da yazmayarak kendimi sabote ediyorum efendim. (Buradan blog sahibesi hakkında şahane fikirler edinmişsinizdir) Ataleti biraz olsun kırmak adına 2011’i 2012’ye bağlayan yılbaşında Aladağlar’da Emler Batı Yüzü’nü denemeye gidişimiz ve patlayıp Uludağ yazılarından tanıdığımız Uğur’la Kapadokya’ya gidişimizin videosunu koyuyorum bakalım.
Eşe dosta yapılan videoda açıklanmasına pek çabalanmayan olaylar dizisi:
Dört kişi iki ekip olarak kendimizi planlayıp aynı rotaya gideriz, 31 Aralık akşamı dönüp dağ evinde yeniyıl kutlamak gibi bir fikir ve hava raporları takibiyle perşembeden çıkılmıştır. Gidiş yolunda Uğur’un olmama sebebi onun kazayla yanlış otobüse binmesi ve o otobüstekilerin de buna ses etmemesi.. Salim Abi’nin yeni jipine atlayıp biraz ite ede Sokulupınar’a vardıktan sonra rotaya doğru pis batak karda ağır ağır yürüyüşe geçeriz. Gökhan’ın botları ÇATLAR. Bir bot nasıl çatlar bilmiyorum ama o böyle devam etmeyeyim deyince partneri Furkan da “ölümü gör” muhabbetine bağlar ve “seninle geldim sensiz gitmem” diye döner. Bu şapşiler aynı gün İstanbul’a dönerler bişi varmış gibi.
Uğur ve ben devam edip bivaklarız. Tuzlu tuzlu tortellini suyuna yapılmış irmik helvası gibi çalışmaların ardından sorunsuz bir gece ve havanın ufak ufak kapanmaya başladığı bir sabah gelir, yalnız kartuşlar dandik midir nedir eskisi kadar gitmemektedir? İki kartuşumuz adeta bitmiştir, bir bivak daha yapmamak niyetimizdir ama artık istesek de yapamayacağızdır. Sabah biraz devam ederiz ancak yağış sürüyordur, görüş kısalır, zirveleri örten bulut giderek üstümüze gelir, biz de “Amaaan” deyip daha Kayacık zirveyi görmeden ineriz. Benim hep aklımda olan faaliyetten zaman kalınca Kapadokya’ya gitme fikri Uğur’un uyumluluğuyla hayat bulur.
Göreme’de yolda tanıştığımız Tayvanlı çocuğun kaldığı hostele yerleşiriz ve yılbaşını biraz dolaşıp bira içtikten sonra mayışıp yatmaya dönüp alarm kurup saat 12’de bir kahve içmeye çıkarak değerlendiririz. Ertesi gün adeta it gibi dolaşırız, bu arada peşimize Uğur’un Bıdık deyiverdiği, emekliliğini koltuk hayvanı olarak geçirmeyi hedefleyen ve bunun yatırımı olarak şirinlikte sınır tanımayan yaşlı bir köpek katılır. Güvercinlik Vadisi’nden Uçhisar’a gider, (yolda arabalara atlıyor diye Bıdık’ı yer yer kucakta taşır) Uçhisar’dan Bağlıdere Vadisi üzerinden Çavuşin’e geçer, orada yorulup Göreme okuna sapan turistlerin peşinde bizi bırakan Bıdık’sız Güllüdere, Mendirek Vadileri ve o vadiler bölgesinde bakınmalarla Ortahisar’a çıkarız. Otostopla Ürgüp’e gidip şarap tattıktan sonra ani bir kararla mis gibi Kapadokya’lı haftasonu oluvermiştir.
Şiddetle önerilir. Bu arada karayoluyla İstanbul Katmandu şahane geçti, Hindukuş Dağları’ndan Karakurum’a otostop çektim, Taftan Çölü’nde sofralara elimle girdim, Nanga Parbat anakampına, Ganj’ın kaynağı sayılan Himalaya buzuluna yürüdüm.. Fotoğrafları eşle dostla paylaştım ama buralara düşmedi filan. Belki bir gün?
Uludağ Vol. 2: Kürüz Altoparlak
Diagonal’den (bir önceki yazı efendim) 2 hafta sonra gittik bir de Kürüz Altoparlak olarak anılan rotayı yaptık. Önceki Uludağ faaliyetinde …
Uludağ’ı Tanıma
Yahu şuracıkta resmen dağ varmış, bana niye haber vermiyorsunuz?
2010-2011 kış tırmanış sezonunun sondan ikinci günü itibariyle kış kampçılığı eğitimine, …
Aladağlar’da beyin bedavaymış da ben o fırsatı da kaçırmışım gibi
(Başları Kaletepe’den önce yazılıp da bırakılmış yazı)
Hayatım bir tuhaf oldu, kuş gibi sürekli mevsimleri bekliyorum. Yaz gelse de …
Güdük ve Meymenetsiz Bir Dağ Olarak Kaletepe
-Güdüksün sen! Güdük! Tipsiz!
Üç gündür insan görmemiş olmamın da etkisiyle (bkz: tek başıma Güzeller Kuzeydoğu faaliyeti) dağlarla konuşmaya başlamıştım, …
Geyve: Küçük Dedegöl’müş!
Aşağı yukarı bir yıldır insanları Geyve’deki tırmanış bahçesine gidelim diye dürtüyorum, anca gidebildik. İstanbul’dan bir haftasonu faaliyeti için bu kadar …
Maksat Buralar Boş Kalmasın: Kaldı Kuzey Buzulu
Uzunca zaman blogu güncellemedikten sonra bari biraz fotoğraf ekleyeyim diyorum. Buraları ihmal ettiğim süre zarfında gezdim tozdum, zibidilik yaptım, aktivizm …
Anadolu Dağ Maratonu ve Pikniği 2010
Doğa Araştırmaları, Sporları ve Kurtarma Derneği’nin (DASK) düzenlediği Anadolu Dağ Maratonu (ADAM) adında maraton sözcüğü bulunmasına karşın birçok kişinin koşmadığı …