Bu blog bir unutacağıma yazayım şeysi. Anı haritası çıkarmaca, yakın zamanda uzak zamanda yapılmış edilmiş şeyleri akla geldikçe kaydetmece. Bi de yeni şeyler, yapıldıklarında veya sonra, yazılasılıkları geldiğinde.
20’li yaşların ilk yarısında* Mimarlık Fakültesiyle cebelleşmekte olan bir adet aklı havada yazıyor bunları. Ne yapması gerekiyorsa ondan başka herşeyi düşünüyor. Haritalara bakıp “Aslında Nepal çok uzak değil gibi ya, gidilir”** diye düşünmek, kırlarda bayırlarda koşmak, tüylü canlıları sevmek, dağlara gitmek veya üç kuruş parayla aklına estiği gibi sağda solda dolaşmak hobileri arasında. Eliyle bir şeyler yapmayı da seviyor, örgü olsun, ne idüğü belirsiz şeyler olsun.
Blog sahibesi fotoğrafa bir Japon turist gibi yaklaşıyor. Birinin tespitiyle “not almak yerine fotoğraf çekiyor”. Bir daha bakamayacağı kadar çok fotoğraf oluyor sonunda, ama amaç, bakarsa ufak tefek şeyleri de hatırlamak. Yazmaya yardımcı oluyor hem.
Aklı nereye giderse hatırladığı kadarıyla not düşmek istiyor aklı başka yerde kişisi. Yoksa unutuyor ve bu çok kötü bir şey çünkü. İstediği bir haritaya küçük küçük anılarını işaretlemekti, hep bir şeyleri kendi yapmaya çalışırken erteledi, sonra baktı basit bir WordPress kurulumu ve bir iki pluginle kolayca yapılabiliyormuş bu. Altyapı kasmaktansa içerik hazırlayayım dedi ama başta haritaya ufak ufak bulduğu güzel yerleri, tanıştığı insanların konumlarını işaretleyip not düşeyim derken oturup uzun uzun -galiba kimsenin okumadığı- anılarını yazmaya başladı. Öteki türlü daha pratikçe bir şey olacaktı, bu türlü daha günlüksü oldu. İlkokuldan itibaren dönem dönem sanal olan olmayan günlükler tutmuş bünye için güzel tabii, aradan zaman geçince okuması en ilginç olan şey o zaman nasıl hissettiğin, ne düşündüğün oluyor ne yaptığından ziyade.
Her yeri merak eden bir kişisel blog yani bu.
iletişim: aklimbaskayerde (at) gmail . com
*Blog sahibesi 1986 doğumlu, 2009’da bu adreste yazmaya başladığında 20li yaşların ilk yarısındaymış, şimdi kazık kadar olmuş iyi mi
**24 yaş itibariyle o yol gidildi. İnsanın vaktiyle kendini tanımlayan hayalleri arasında yazdığı şeylerin gerçekleşmesi hoş tabii:)
Değişen pek de bir şey yok
Selam ben de Napal’e gideceğim HAziran’da ama otobüs yolcuğu fikri cezbediyor epeyce. Ancak Pakistan kısmından emin değilim. Detaylı yazı bulamadım. Tek başına mı gittin? Dönüşünü merakla bekliyorum 🙂
Merhaba. Pakistan konusunda en doğru bilgiyi konsolosluktan alırsınız. Benim gittiğim vakit turist vizesi vermeyi tamamen bıraktıkları bir dönem vardı. Her zaman gidilemeyebiliyor, ancak gidilebildiği zamanlarda Türkiye’de konsolosluk yardımcı olmaya çalışıyor ve insanlar da Türkiye’den gelenlere karşı çok canayakınlar.
Karayolculuğunda kaçınılmaz olarak Belucistan bölgesinden geçmek gerekiyor, burası sorunlu, turist kaçırma vakaları oluyor. Ben oradayken yabancı bir çift kaçırılmıştı. Silahlı eskort sağlanıyor sınırdan.
Pakistan’da büyük şehirlere birçok Türk işadamı gidiyor ve gerçekten dost bir ülke ama karayolculuğuyla İran’dan girerek geçişi biraz sıkıntılı açıkçası.