• Anasayfa
  • Gezi
  • Dağ Doğa
  • Fikir
  • Tasarım
  • Diğer
  • Yazı Haritası
  • Bağlantılar
  • Hakkında
Fotoğraf Çeken Japon vs. Farklı Coğrafyalar Fotoğraf Çeken Japon vs. Farklı Coğrafyalar
İstanbul Kentler Olan Biten Yapılar

İstanbul, Mimarını Seç: Koca Sinan’ın Camisi mi, Topbaş’ın Köprüsü mü?

Tem 28, 2010
by diego
Comments: 2
Tags: haliç, istanbul, istanbul sos, kentsel gelişim, köprü, kültür mirası, sivil, süleymaniye, unesco, x'e sadakat


Istanbul’un derdi

Şu aralar İstanbul SOS girişimiyle ilgiliyim. Kayıtsız kalmak bir seçenek de değil aslında, doğduğum, büyüdüğüm şehir küme düşüyor! (Ünlemler ve başlık SOS girişiminden tabii..)

23 yıl gibi İstanbul’un ömründe bir iğne ucu kadar kalacak bir dönemde kentin çarpıklaştığına, sahipsizleştiğine, yağmalandığına, yıkıldığına ve tükendiğine tanık oldum. Fotoğraflardaki yalıların önünden sahil yolu geçmeyen, Haliç kıyıları doldurulmamış, ahşap evleri yanmamış İstanbul’u hiç görmedim, ama benim bile kaybettiklerim oldu. Şimdi de burada sahip çıkılmayan değerlere, dünyaya malolmuş “yaratıcı insan dehası ürünlerine”, dışarıdan alarm sinyalleri veriliyor- üstelik şehri yönetenlerin öne sürmediği yapıcı önerilerle birlikte. UNESCO, İstanbul’u Tehlike Altındaki Kültür Mirası Listesine almalarının gerekebileceğini söylüyor. Bu tehlikeyi oluşturan dönüşü olmayacak süreçlerin durdurulmasını talep ediyor, ama dinleyen kim? İstanbul SOS de bu durumu, umursayanlara duyurmayı hedefliyor. Yöneticiler İstanbul’u yağmalarken, kentine sahip çıkacak İstanbullular arıyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi, ülkelerin sınırları dahilindeki kültürel veya doğal oluşumları önermeleriyle başlayan bir süreç sonucu dahil olunan, yasal yaptırımları olan bir liste. Başvuru sırasında eserlerin korunacağı taahhüt ediliyor. Eğer bu koşul sağlanmazsa, yani tüm dünyanın kültürüne ait ortak malı bir ülke tarafından tahrip edilirse, sorumluluklar yerine getirilmezse eser önce “Tehlikede Olan” listeye alınır, bir yıl sonra da listeden çıkarılır. Türkiye’de bu listeye dahil 9 yer var, 23’ü de başvurmuş, sırada.  İstanbul Tarihi Yarımadası içindeki 4 bölgeyle bu 9 yerden birini oluşturuyor. Şu anda da listeden çıkma tehlikesi altında, çünkü İstanbul korunmuyor, bir yandan da Türkiye yeni yerleri bu listeye almak için başvuruyor. Tabii, listeye alınınca turist gelecek, kentler tanınacak, prestij kazanılacak.. ama karşılığında kendi değerlerine saygının gerekleri bile yerine getirilmeyecek.

UNESCO, acil görülen sorunları listelemiş, ben şimdilik maddeler arasında tehlikesi vurgulanmış bir proje hakkında birkaç noktayı derledim. Haliç metro köprüsü –boynuzlu köprü olarak da anılabilir- konsept projesi Kadir Topbaş’a ait-cidden, konsept “altın boynuz” diye boynuzlu tasarlanmış, uygulama projesi de Topbaş’ın eski ortağı Hakan Kıran’a verilmiş. Başta boynuza benzer sivri süslerle biten 82 metrelik 2 kuleyle tasarlanmış, Süleymaniye Camii’nin tam karşısına dikilmiş, sonra biraz kırpılmış. Haliç’ten bakan önce Süleymaniye’yi değil, Kadir Topbaş yönetimindeki İstanbul’u görsün der gibi. Burası benim şehrim der gibi. Süleymaniye’nin 76 ve 56 metrelik minareleri var, baştan 82 metrelik boynuzlar tasarlayıp “Topbaş’ın köprüsü Sinan’ın minaresinden uzun” demek gibi, ki o Sinan en büyük kubbeyi Ayasofya’nın yanına değil, Edirne’ye tasarladı. Ki o Süleymaniye bu zamanla kısıtlı değil, İstanbul sadece bu yöneticilerin değil, İstanbul İstanbul’da yaşayanların bile değil, DÜNYA Mirası!

Köprünün böyle tasarlanmasının neden sorun olduğunu anlatmak için kendim bir şeyler yazabilirdim ya, düşününce mimarının projeyi savunmak için söyledikleri ve projenin kendisi yeterli olmalı. Durumu birkaç maddeyle özetlesem, alıntılar gerekeni anlatıyor zaten.

görseli http://www.yapi.com.tr/Haberler/halic-metro-gecis-projesi-istanbulu-dunya-mirasi-listesinden-cikarabilir_75119.html adresinden aldım, Azapkapı Camii de hoş yapıdır bu arada..

-UNESCO köprü yapılmasın demiyor, kulesiz yapılsın diyor. Köprü, Süleymaniye’nin önünde bu kadar baskın olmamalı, düz bir yapı olmalı.

“8. Expresses its grave concern at the potential impact of the proposed new metro bridge across the Golden Horn, as its towering cable-stay structure would have a significant adverse impact on the property and its setting and on the Süleymaniye Mosque in particular, and also urges the State Party to abandon this project or consider alternative proposals and submit details of these, together with an independent environmental impact assessments for assessment by ICOMOS before any irreversible decisions are made;”

http://whc.unesco.org/en/decisions/1916

-Unesco’nun görev ve yetkisi anlaşılmıyor-görmezden geliniyor ve kamuoyundan gizleniyor. Bir yaptırımının olması gerektiği kabul edilmiyor.

Dresden örneğinde olduğu gibi Dünya Mirası listesinde askıya alınırsak ne hissedersiniz?

Avrupa Birliği’nden mi atılıyoruz, bu kadar önemli mi? Kıyamet kopmaz. Dresden, “Bu bizim kültürümüzdür, siz karışmayın” dedi. Ben mimarım, projemi savunuyorum.

UNESCO’nun müdahil olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

UNESCO, az gelişmiş, elinde kendi korumacılık kültürü olmayan, dünya mirası değerleri olan ama bilimsel verilerle çalışmayan topluluklara danışmanlık yapar, kendi bilgisi ve görüşü doğrultusunda. Mimarlık da restorasyon da 360 derece fikir içeren metotlardır. Ben size yemek kursu veriyorum ve tuzu en önce atmanızı söylüyorum. Ama siz en son da atabilirsiniz. O zaman diyor ki “Benim tarifimden çıktın”.

http://www.emlakkulisi.com/34203_hakan_kiran__halic_metro_gecis_koprusu_ne_guveniyor

-Yapının kuleli biçimi haliçle ilgili jeolojik etüdler sonucu ortaya çıkmış. Zemin sürekli oynadığı için Haliç içine kazık çakmak söz konusu  değilmiş,, dubalar üzerinde olması da doğal sistemi bölecekmiş. Ancak form, kulesiz çözülmeli. Üstelik mimar gerekirse kırparız gibi ifadeler kullanıyor, Süleymaniye’nin gerekirse kırpılması söz konusu olabilir mi peki? Düşünülerek tasarlanmış bir yapının bütünlüğü bozulamaz, tasarımın ve yüksekliğin geometrik, simgesel, yapısal açılardan anlamlı bir dayanağı yok. Rastgele bir tasarımın Sinan’ın tamamiyle bütüncül ve sistemli bir yapıtının önünde bu kadar baskın olması, tasarımcı açısından, etik midir?

“Ortaya çıkan sonuç, mümkünse Haliç’in içine hiç ayak oturtmamak. Çünkü bütün jeolojik raporlar ışığında ortaya çıkan sonuç, buraya ne kadar ayak dikilirse o kadar risk alınıyor. Ayakları ya yüzerek ya çakarak yapacaksınız. Yüzerek yaparsanız -duba yaparsanız- Unkapanı ya da eski Galata Köprüsü gibi suyu engellediği için bütün Haliç’in doğal yapısı yok edilir. Onun için, zaten o iki ayağın niye sorun olduğunu hiç anlayamıyorum.

Kendimi köşeye sıkışmış hissediyorum. Teknik olarak projemin arkasındayım. Köprü aslında 55 metrede biten bir köprü. 10 metrelik ucu uzaktan görünmeyecek bile ama tamamlayıcı bir faktör. Mimari bir öğedir, sivrilerek gitmesi lazım. Ama bakarsınız kesip atarlar. Keserek sorun çözülecekse yapabilirler. Öneriyle gelirlerse herkesle konuşmaya hazırım.”

http://www.emlakkulisi.com/34203_hakan_kiran__halic_metro_gecis_koprusu_ne_guveniyor

-Köprüyle ilgili materyaller kuş bakışı görüntülerle hazırlanıyor ve bu insan ölçeğinden, göz hizasından olan etkinin gözardı edilmesi için araç olarak kullanılıyor. Tanıtım materyali yanıltıcı ve yetersiz. Yapının silüeti bozmadığı, kuşbakışı bakılarak edinilmiş verilerle savunuluyor, halbuki Haliç kıyısında durup karşıya bakacak insanın tek göreceği boynuzlar olacak.

Köprü silueti etkilemiyor mu?

Tabii ki hayır. Ben bir eser bırakmak istiyorum. Küfür edilecek bir şey yapmak ister miyim? UNESCO yetkilileriyle çağırdılar bir kez konuştum. Anlaşıldı ki giden bilgiler pek doğru değil. Kimse beni dinlemiyor. Aslında şeffaf metal kablolar silueti etkilemiyor. Zaten başlangıçta 82 metre yüksekliği vardı, sonra 65 metreye indirdik. Süleymaniye’nin, kubbesiyle ya da şerefesiyle değil, zeminiyle aynı yükseklikteyiz, nasıl silueti etkilediği düşünülebilir.

http://www.emlakkulisi.com/34203_hakan_kiran__halic_metro_gecis_koprusu_ne_guveniyor

-Yapının biçiminin onaylanması için yasal zemin uygun değil. Aşağıdaki haber 2009 tarihli ama güncel haberlerde de 2005’teki izne atıfta bulunuluyor.

Demirdizen, inşaat için Koruma Kurulu onayı gerektiğini, fakat koruma amaçlı imar planı ya da bu planın yokluğunda geçerli olabilecek geçici yapılanma ilke kararlarının mahkemece iptal edildiğini, dolayısıyla kurulun inceleyip karar verebileceği yasal zeminin şu an bulunmadığını belirtti.

 

Koruma Kurulu’nun 2005 yılında, köprüyle ilgili değil ama güzergahı ile ilgili bir koruma kurulu kararı olduğuna değinen Demirdizen. köprü ayaklarının nereye saplanacağı ve nasıl bir formda olacağına dair ne Beyoğlu’na bakan Koruma Kurulu’nun ne de Tarihi Yarımada’ya bakan Koruma Kurulu’nun her hangi bir kararının olmadığını belirtti.

http://www.yapi.com.tr/Haberler/halice-boynuzlu-kopru-topbas-mimar-sinana-karsi_75052.html

 

Köprünün geçmişi

Taksim-Yenikapı Metro Hattı’nın Haliç geçişi ilk kez 1952 yılında önerilmiş. Sonra yıllar içinde çeşitli firmalar tarafından birçok farklı öneri de getirilmiş. Nihayet 1982 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından “Genel Ulaşım Etüdü” hazırlanmış. 1985-1989 yılları arasında DLH tarafından İstanbul Metrosu fizibilite etütleri yapılmış. 1990 yılında da metro hattı güzergâhı Koruma Kurulu tarafından onaylanmış.

Bu tarihten itibaren de onlarca proje alternatifi Koruma Kurullarına sunulmuş. 1995 yılında 1/50.000 Nazım İmar Planlarına hat işlenmiş. 1999 yılında Taksim-Yenikapı Güzergâhı, Koruma Kurulu tarafından onaylanmış. 2005 yılında da Haliç Metro Geçiş Köprüsü Avam Projesi onaylanmış. Ön projeler, kamulaştırmalar, kesin projeler safahatlarından sonra nihayet ihale yapılmış ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanan uygulama projesine başlanmış. Tabii ki tüm bunlar değişen siyasi kadrolar, anlayışlarla uzun tartışmalara neden olmuş. Neredeyse sadece yedi yıl Haliç üzerindeki güzergâh tartışılmış, sunulan projelerin hepsi reddedilmiş. Ama bu süre içinde Haliç’in iki kıyısından tünellerin ağzı dışarıya çıkmış

http://www.emlakkulisi.com/34203_hakan_kiran__halic_metro_gecis_koprusu_ne_guveniyor –Mart 2010 itibariyle gösterilen yasal dayanak, biz yaptık olduya gelmiş sonunda!

Şimdilik tek maddeden bahsetmiş olayım;

Kentte olan bitenle ilgili daha fazla bilgi için http://istanbulsos.wordpress.com

İmza kampanyasına katılmak için http://www.gopetition.com/petitions/istanbul-sos-tr.html

Avrupa Faaliyet

Melloblocco 2009 Sonrası Takılmacası

Melloblocco İtalya’nın Lombardia bölgesinin kuzeyinde, Mello Vadisinde dünya çapında bir boulder-kısa kaya tırmanışı etkinliği. Geçen sene bunun gerçekleştiği haftasonu Milano’da öğrenciyken bir ders

Nis 29, 2010
diego
0 Comments
Avrupa Doğa Gezisi Konaklama

Heidi Ülkesinin Yollarında -4- Alpin Turizm


İsviçre/Otostopla Oberland Çevresi ve Yürüyüşler
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -6- Geri Otostop
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -5- Grindelwald ve Eiger
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -4- Alpin Turizm
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -3- Tabana Kuvvet
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -2- Dağ Başı
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -1- Otostop

İsviçre’de Eiger dağını ve Interlaken’i görmek isteyerek yola çıktım, otostopla gezeyim dedim, sonra yolda kaldım ve kayboldum, kar nedeniyle trafiğe kapalı bir dağ

Aynı geziden başka yazılarHeidi Ülkesinin Yollarında -5- Grindelwald ve EigerHeidi Ülkesinin Yollarında -3- Tabana Kuvvet
Mar 17, 2010
diego
0 Comments

Comments:

  • emlak Haziran 14, 2012

    Böyle insanları bilinçlendiren, faydalı yazılar yazdığınız için teşekkür ederim.

    • diego Haziran 26, 2012

      ilgilendiğiniz için teşekkürler..

Leave A Reply Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Connect with Facebook

Newer Posts
Older Posts

Kategoriler

Son yazılar

  • El Capitan’ın ilk serbest solo tırmanışı
  • Bazı sabahlar dağ keçileri tarafından uyandırılıyorum
  • Dawn Wall* Neden İnterneti Yıktı Geçti?
  • İznik Ultra’ya 2 Ay Kala
  • Kafka ile Kamasutra
  • Uludağ Vol. 3 – Diamond
  • Kaçkarlar’da Şelale Buz Tırmanışı!
  • Hedik neye yarar (mı)? Kask takmadan döndük..
  • Messner’dan Cerro Torre ve dağcılık tarihi yorumları
  • Yeni yıla biraz dağda biraz Kapadokya’da yürür halde girmeler
  • Doğu Yönünde Yol
  • #turkeynetban #15Mayis #22Agustos #internetimedokunma
  • Uludağ Vol. 2: Kürüz Altoparlak
  • Uludağ’ı Tanıma
  • Kazbegi- Turistik Kafkaslar
  • Sahipsizleştirilen Mahallelerimizden Tarlabaşı
  • “Allianoi diye bir yer yok” diyen bakanımızdan yeni açıklama: Orası domates ihraç merkezi
  • Aladağlar’da beyin bedavaymış da ben o fırsatı da kaçırmışım gibi
  • Tebriz’de Konak Oldum Gülbaba Alnımdan Öptü
  • Güdük ve Meymenetsiz Bir Dağ Olarak Kaletepe
  • Büyükada’nın Kalpazankaya-msısı: Eskibağ Koyu
  • RTE Gibi: Benim de Çılgın Bir Fikrim Var
  • Geyve: Küçük Dedegöl’müş!
  • Maksat Buralar Boş Kalmasın: Kaldı Kuzey Buzulu
  • Anadolu Dağ Maratonu ve Pikniği 2010
  • Neufert* Görmemiş Şehir: Fes
  • Altıparmak Dağları
  • Sonisphere İstanbul 2010
  • Sırpça, Arnavutça ve Türkçe Prizren
  • Tek Başıma Dağa Gitmeyeli Çok Olmuştu
  • Bira Mojito
  • Haydarpaşa – Yekpare
  • Hedonist Ada’da Bitli Turizm 1: Gidiş ve İzlenimler
  • Palovit Şelalesine Yol: Neden be?
  • TOKİ’nin Hasankeyf Başarısı
  • Zagreb’de Sanat Galerilere Sığmıyor
  • Piyangodan Hama Çıktı
  • Mardin
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -6- Geri Otostop
  • Melloblocco 2009 Sonrası Takılmacası
  • 7. Kaynaklar Kaya Tırmanışı Şenliği
  • Geçiş Mevsimi Eznevit Gezmesi
  • Trento ve Dağ Filmleri Festivali
  • Gelibolu Yarımadası Neyi Anlatıyor?
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -5- Grindelwald ve Eiger
  • Daha önce dikkatimi çekmemiş, Dipsiz Vadi diye bir yer varmış!
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -4- Alpin Turizm
  • Midyat
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -3- Tabana Kuvvet
  • Antakya Nasıl? Yenir mi?
  • Avcılık: Hobinizi Uzaklarda Aramayın
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -2- Dağ Başı
  • Aladağlar: Güneyden Yeni Yıl Panoramaları
  • Heidi Ülkesinin Yollarında -1- Otostop
  • 23 Ocak 2010 İstanbul’da Kar
  • Taverna’da Rock ve Parmesan- ve Daha Çok Bari
  • Yine Yurt Buldum: Niğde’de Kırgız Gibi!
  • Kendi Kendime Takvim Yaptım
  • Erciyes: Niye ki?
  • Messner’ın Mimarlığı: Firmian Dağ Müzesi
  • Isparta’dan Kars’a Seyir
  • Avrupa Börek Sınırı
  • Suriye’den Notlar
  • Atlas Dağları
  • Bayrampaşa Cezaevi’nden Kalanlar
  • KYK3 Mostar: Sınırda Barınmak
  • İki Dil Bir Bavul Bir Süreç
  • (TAVUK) KANAAAAĞĞTT
  • Taşkışla’dan Sahnesiz Sahnelemeler
  • Büyükada Faunası
  • KYK2 Macaristan’da Moğol Gibi!
  • KYK1 Dara Köyü Kazı Evi
  • KYK: Konut Yaşam Kurguları
  • Herşeye Nar Katan Kadın
  • Bozcaada’dan 3 Leziz Şey
  • Boksör Takası
  • Sapphire’dan İstanbul
  • Yazı Haritası

Etiketler

2008 noel balkan turu ada aladağlar alpler anı aylaklık balkan berner oberland 2009 bivak couchsurfing dağ denenesi ege etkinlik ev misafirlikli fas güneydoğu anadolu heidi istanbul isviçre italya jest kaya tırmanışı kaçkarlar Kentler konut konut yaşam kurgusu kış faaliyeti manzara mardin MIM 411 otostop panorama proje sulağankeler sınır sıyırmalık tabiat parki tüyo vadi vize istemeyen ülkeler x'e sadakat yanardağ yol yürüyüş
  • tbt 2008 takla bahar enlii k trman sezonu bitmek zerehellip
    2 ay ago by etipuf  #tbt  2008 taşkışla bahar şenliği kış tırmanış sezonu bitmek üzere olduğu halde ufak tefek teslimlerle meşgul olduğum, iki kaşımın arasında sivilce çıkan şu günlerde bir şenlik throwbacki. bu haftasonu da keşiştepede şenlensem diyorum ama bi çift teknik kazma lazım. ankarada ödünç verebilecek olan? :/ ikinci fotoda tüm sütkafalılığıyla arz-ı endam eyleyen kuzum  @sevgingo  bahar şenliği de malum hep teslimlere gelir idi, hem delirir hem çalışır idik.. bu haftasonu da atmacayla delirsek iyi işte. atmaca beni dağa götür.  #ta şkışla  #ortabah çe  #bahar şenliği  #itumimarlik 
  • tbt 2014 bala yaylas cilo dalar  hakkari 2014 atekesinihellip
    2 ay ago by etipuf  #tbt  2014 bala yaylası, cilo dağları / hakkari 2014 ateşkesini fırsat bilip yıllarca fotoğraflarına baktığım cilo dağlarına gitmeler, misafir gelmiş ağırlayalım diye yarışan yaylacılara misafir olmalar. arkadaki muhteşem sivri  #hansbobek  krokisinde adı kadın parmağı mesela. ama orada bobek tepe diyenler de var.. ya bana yeni doğmuş bi kuzu vermişlerdi de sağılma saatinde çadırdan anne koyuna taşımıştım. çoban koyun kırkarken kafasını tutmuştum (zormuş baya). sağılmak için sıraya giren koyunları yönlendirme ve toplama işi vermişlerdi de pek toplayamamıştım bi tanesini baya kaçırmıştım da bacak kadar çocuk depar atıp yakalamıştı.. nereden aklıma geldiğini itiraf etmem gerekirse.. (brace yourselves, bullshit ahead) şimdi benim evimi…
  • Bugun erciyese gelmenin iyi yanlari 1 nurettinozc hakanbalaban ve 2hellip
    2 ay ago by etipuf Bugun erciyese gelmenin iyi yanlari 1-  @nurettinozc   @hakan .balaban ve 2. Fotoda bizi ceken  @fulyazengin  i gormek. Agiyle noyanla nurettinlerde kahvaltilar aksam goygoylari 2-ali dagina cikip foto3teki lithosu seyretmek 3-bu sezon aldigim goggledan baya memnun olmam Kotu yanlari 1-berbat hava, ilk fotoda nurettinin arkasinda gondolun gorunmemesi, 4. Fotoda yemekte oldugum tipi 2-pistlerin bol kara baglamasinin iyi olmayip 0 gorus ve tipiyle beraber berbat kar kosullari dedirtmesi 3-pistler kapanmadan bikip birakacak kadar tipiden dayak yemek Dusununce fena gun degilmis yani. Kisitli kayak, guzel insan gormeler
  • tbt aladaglar Ne kadar da himalayalara cokokrem cikarmisim gibi ortamhellip
    2 ay ago by etipuf  #tbt  aladaglar Ne kadar da himalayalara cokokrem cikarmisim gibi ortam olmus di mi? Halbuki bildigin eznevit. Karayalaktan emliye geciyorum ooyle. 2013 mu 14 mu bakamadim simdi. Basit sekersiz suradan suraya gitmem.  #dostupidshit   #doshityoulove   #foodporn   #choosemountains  #çokokrem
  • Gecen gun videosunu koydugum tur kayagi amp hedik haftasonundan wayldlayfhellip
    3 ay ago by etipuf Gecen gun videosunu koydugum tur kayagi & hedik haftasonundan wayldlayf. Ilk iki fotografta gece ben uyurken beylerin sesini duydugu kurdun ayak izleri var. Ay ac kalmiyodur umarim cok kar yagdi. Yavrim ya. Sarimemede kadar inmis nerdeyse. Diger fotograf ve videolar cok scaip bi kus davranisina ait. Akbaba oldugunu dusundugumuz tek bi buyuk yirtici suru halindeki karga veya kuzgun oldugunu dusundugumuz bir grup kusa yaklasti. Bunun uzerine kucuk olan kuslar kacmak yerine buyuk yirticinin etrafini sardi ve cok duzensiz ucmaya basladi. Bu sirada cevre zirvelerin (kizilkaya yonu) ardindan baska kus gruplari da gelerek bu ablukaya katildi. Bi sure buyuk yirticiyla beraber…
  • Son olarak kamptan turkayagi ile gezmelerden birkac fotograf Bizimkiler dagdelisihellip
    3 ay ago by etipuf Son olarak kamptan,  #turkayagi  ile gezmelerden birkac fotograf. Bizimkiler  @dag_delisi   @cherryb_   @nedimurcan  orada burada. Siyirma vadisi ve guzeller kuzey canaginin oo seytan rampasi alirim bi dal manzaralari. Haftaya buralar hep munih olacak da, elim fotolara gitmisken bisiler atayim diye.  #aladaglar   #skitouring   #randonn ée  #alpinetouring   #emliorman ı  #choosemountains   #thegreatoutdoors 
  • tbt 2008 dara anastasiopolis kazsnda 25 aralk 2014te kaybettiimiz profhellip
    4 ay ago by etipuf  #tbt  2008 dara  #anastasiopolis  kazısında 25 aralık 2014'te kaybettiğimiz prof. dr. metin ahunbay'ın yanında stajyer olarak tarihi taş çizmeler, mardin köydeki bi ailenin evi (yani sülalenin bi avlu etrafındaki evleri içinde halanın üst katı) kazı evimiz. çok sıcak. gece toprak damda yatıyor, öğlenleri eve dönüp çizimleri temize çekiyoruz. bulunan seramiklerin arasında varyemez amca gibi yatıyorum filan. küçük çocukların bildiği türkçe sözcükler ismail yk'nın seksizm, haysiyetsizlik ve ata sporu olarak tecavüzü yüceltme üzerine şarkılarından ibaret. 'bas gaza aşkım bas gaza' diye dolaşıyolar ortalıkta. tanışmaya çok yanlış yerden başladık diye üzülüyoruz. köyün bi de delisi var. turistlere *deleledelele* diye bağırıyo, onlar da…
Ⓒ Aksi yazmayan herşey kendi içeriğim, commons filan yok, kopyalamayın.