23 Ocak 2010 İstanbul’da Kar
Eeehh
Kar yağacak da tutacak diye deliriyoruz günlerdir, basın meteoroloji haberlerini ayrı bir bölümde sunmaktan vazgeçti, su buharının yoğuşmasını irdeliyoruz en entrikalı detaylarıyla. Balkanlarda bi işler dönüyo ama..
Daha geçtiğimiz haftasonu Kartalkaya’da snowboard yapmaya çalışıyordum (kaç kere düştüm kaç kişiye çarptım bilmiyorum), ben olmuşum kar yani. Vefakat bunun yeri ayrı işte. Yine bir heyecan oluyor şehir beyaz örtülecek, bildiğimiz yerler bilmediğimiz hallere bürünecek, her şey yalınlaşacak ve normalde dünyayı kendilerinin sanan araçlar trafiğe çıkmaya korkar olacaklar diye..
Teslim zamanı yağmasın kar, ne tatildeyim ne okul var. Gitmiyorum ama çalışmam lazım. Çalışmam lazım ama çalışmıyorum. Çıkmıyorum da. Dışarıda kar var ve ben evdeyim.
Anca maket malzemesi almak için çıktım da evden, camdan baktıkça evde oluşuma sinirleniyorum diye perdeleri açmazken bakıp içlenmeye kırtasiye yolundan bir iki karlı sokak fotoğrafı çektim. Makinem dondu ve bir kaç kareden fazlasını çekmeyi reddetti.
Neyse, Beşiktaş’ta hayat felç falan değil. Balıkçılar buzhaneye dönmüş, balıkların üstü kar örtülü, pek hoşlar.
Bir de battaniyeye sarınmış köpek kardeş günümün yegane şirinliği oldu.
Kar topu olmayınca bu kadar oluyor kar sevinci.