(TAVUK) KANAAAAĞĞTT
Hayatımın bir döneminde Şirinevler’de yaşamak istiyorum.
Diğer dönemlerde Londra, New York, Bişkek, Beyrut falan düşünebilirim, neyse, önemli olan bu değil şimdi. Kanat olan yerde diğer her şey önemini yitiriyor açıkçası.
Tavuk kanada yönelik maksadını aşan sevgi gösterilerimle çevremdekileri üzebildiğimin ve bir haksız rekabet hissine yol açtığımın farkındayım, ama n’apayım, elimde değil. (Sevgilim, özür dilerim.) Tavuk gibi diet bir canlıdan bile sağlıksız parçalar çıkabilmesi beni hayrete düşürüyor, kontrolümü yitiriyorum. Tüm yağlılığı ve leşliğiyle kanat imgesi gözümün önünde dolar işaretleri gibi çakıyor.
İşte bu kanat sevgisi beni Şirinevler gibi şirinlikle alakası olmayan bir semtimize götürdü. İBB sağolsun, Taşkışla’dan Kanatçı Haydar’a raylı/seri sistem döşemiş. Metro+metrobüsle Haydar’ın 2 2.5 km kadar yakınına büyük bir heyecan ve açlıkla varabiliyorsunuz. Bu mesafeyi yürümek ise iştahınıza iştah katıyor, anlatılamaz bir lezzet hattı söz konusu ve ben yıllardır bundan habersiz yaşamış oluşuma inanamıyorum. Böyle bir uzmanlaşma bilinmeli, tanıtılmalı. Mahmutbey Yolu boyunca uzanan (sadece) tavuk kanatçılar, (sadece) sac kavurmacılar, lahmacun fırınları, imalattan halka sıcak şerbetli tatlıcılar tok gideni de acıktıracak görüntüde, akşama kanat heyecanıyla saatlerce aç dolaşmama gerek yokmuş. Öyle bir kebapçılık ki bir ara delicesine zayıflayıp sonra sırf kilo almak için Şirinevler’e taşınmak istedim.
Tavuk kanat hakkında yapacağınız kısa bir araştırma sizi illa ki Kanatçı Haydar Efsanesi’ne götürecektir. Yıllar yılı dilden dile, klavyeden klavyeye aktarılan bu söylem bir kanatseverin Haydar’sız yaşamına devam edişini utanç konusu haline getiriyor. Gerçek kanat nedir bilmiyormuşum gibi hissederek Haydar’a yürürken de aklımda çeşitli efsaneler vardı.
Haydar’da kanattan başka bir şey yokmuş! Gittiğinizde sadece kaç porsiyon diyor ve sonra önünüze dolu dolu dev bir kanat tepesi getiriyorlarmış.
Haydar çok salaş bir yermiş. Görsen burası o ünlü Haydar demezmişsin. Zaten çevrede bir sürü taklidi olduğu için ayırdetmek zormuş. El ağız silmek için sadece konfeksiyon fazlası kumaş parçaları varmış. Fiyatlar da acaip hesaplıymış.
Haydar’da yenen kanat hiç bir şeye benzemezmiş, orada kanat yemeyen kanat seviyorum demesinmiş.
Hani yanlış değil de, Haydar imajı biraz abartılmış durumda. Bir ara sokaktaki yere yol tabelası gibi tabelaları ve apartman tepelerine monte edilmiş dev işaretleri takip ederek gidiliyor. Ledlerle kaplı bir cepheden tamamen Haydar’a ayrılmış binaya girilinceyse kanat harici seçenekler de görülüyor. Çeşitli ızgaralar mevcut, efsane burada etkisini yitiriverdi zaten. Kumaş parçaları var ama kağıt mendil de var, hani karakteristiktir diye bu uygulamayı iptal etmemişler sadece. Fiyatlar normal, kanat porsiyon 12 tl, salata neyim normal kebapçı aralığında. Kanat lezzetli, Kemancı mangallarında yediğimiz kanatlar da lezzetli, zaten kanat gibi muhteşem bir şeye daha ne katabilirsiniz ki? Bir kısmını acılı bir kısmını acısız söylememizin de etkisi olabilir ama kanat yığını gibi göz doldurucu bir uygulama da yok, gayet porsiyon porsiyon geldi. Porsiyonlar da esnaf lokantası ölçeğinde değil, 2 porsiyon yemem sadece benim hayvanlığımla açıklanamaz, normal porsiyon işte.
Haydar’ın iddiası kanat konusundaki uzmanlaşmasından ziyade hizmet olabilir (künefe de güzel bu arada, sırf künefe yemeye gelenler de varmış zaten). Kabaca müşteri sayısı kadar garson var diyebiliriz. Haydar Bey belli ki mutfağını çok sahipleniyor, giyinmiş kuşanmış gelenleri karşılamaya hazır kapıda her daim (olduğunu düşündük). Garsonlar ortalıkta fır dönüyor, bir güleryüz, bir bi’şey.. zor dönemlerinizde ilgi depolamak için Haydar’ı önerebilirim.
Ne bileyim, kimse sizi dinlemiyor mu? Burada garsonlar aranızda konuştuklarınızdan duyup siz daha onlara söylemeden istediğinizi getiriyorlar.
Kimse size dikkat etmiyor mu? Burada siz kanatları yedikçe kemiklerini koyduğunuz tabak yenileniyor, hem de saçma bir hızla, bir kemik koyuyorsunuz hop tabak gidiyor yenisi geliyor.
Kimse sizi şımartmıyor mu? Sigara almaya çıkmanıza izin vermiyorlar, yok illa ki onlar alıp paketi masanıza tabakta açılmış ve bir tanesi çekilmek üzere uzatılmış şekilde getirecekler.
Kimse sizi sevmiyor mu? Belki önemli olan sevilmek değil (kanat) sevmektir? Karnınız doyunca buhranlarınız da geçebilir bence.
Gerçek bir hizmet felsefesi söz konusu. Esnaflıktan başlayıp işi büyüten adam psikolojisi her yerde seziliyor. Bir başyapıt havası, bir sahiplenme, bir tavuk kanat vizyonu.. bu vizyonu şekillendiren özlü sözler.. hani böyle bir yazı ancak Haydar’dan dizelerle kapatılabilir:
BURASI IŞIKLARIN ŞEHRİ
İSTANBUL’DUR GÖRMELİ
İÇİNİ ÇAKTIRMADAN GEZMELİ
SULARINI İÇERKEN SÜZMELİ
SIKILIPTA USANINCA RENGİNDEN
KANATÇI HAYDAR’I GÖRMELİ
11 Kasım 2009, kanat yiyen insan manzaraları:
[embpicasa id=”5688701640017853713″]