Geyve: Küçük Dedegöl’müş!
Aşağı yukarı bir yıldır insanları Geyve’deki tırmanış bahçesine gidelim diye dürtüyorum, anca gidebildik. İstanbul’dan bir haftasonu faaliyeti için bu kadar uygunken böyle uzun hikayeye dönmesi inanılmaz.
Kampa varınca ilk tepkim “Dağ gibi bunlar!” oldu. Yer yer 100 metreden fazla yükselen kaya kuleleri resmen bir tırmanış bahçesine değil, gerçek bir dağ faaliyetine gidilmiş de duvarlara bakarmış gibi hissettiriyor!
Orada öğrendik ki bizim kulüpten başka insanlar oraya “Küçük Dedegöl” adını takmışlar. Kaya temel eğitimini verdiğimiz dağ olduğu için tüm kulübün bildiği, ancak genel olarak Türk tırmanışçılar tarafından Aladağlar, Erciyes vb. kadar ziyaret edilmeyen harika bir yer Dedegöl. Yörük çobanların, yılkı atların ziyaret ettiği yemyeşil bir kampın ardında muhteşem kaya kuleleri yükseliyor. Rotalarla ilgilenecek kadar kaya tırmanamadığım için eğitimden sonra benim de gitme sebebim olmadı gibi. Köyleri gezmeye bile gitmek isterim aslında. Şöyle bir yer kendisi:
3 motosikletle gidilip Geyve’nin bir kasap ve et yemeği cenneti olmasından da etkilenince yol çok uzun sürdü, bir de zaten self rescue çalışmaya gitmiştik, şu bu derken fazla tırmanmadık aslında. Çevrenin birkaç fotoğrafını koyayım da blog yine güncellenir olsun diyorum.
Bölgeyle ilgili daha fazla bilgi içinse tirmanis.org’daki oldukça başarılı tanıtım yazısına bakılabilir, Takoz Teknik Tırmanış Dergisi’nin son sayısından rota bilgileri bulunabilir.
[embpicasa id=”5688622363888026625″]